Filiz ÖZKOL : İyi ki vardın yaz aşkım
'Aşk' kelimesi hangi dilde söylenirse söylensin çevirisi kulağa hoş geliyor. İçinde bir dolu duyguyu coşkuyu barındıran bir libido seli. Henüz sevgiye dönüşmemiş ham hali. Saflık ve temizlikle birlikte hormonların ayağı kalması durumları. Hele mevsim yazsa. İyot ve çiçek kokularının, birde mehtabın körüklediği dekorlarda kim reddedebilir ki aşkın bu halini?
Herkesin rüyasıdır bu duygular. Yaz mevsiminde tomurcuklanan adını bile tam bulamadığımız bu aşkı yaşamak. Aynı zamanda zamansız ve plansız yakalar sizi. Aslında beyninizde bedeninizde hazır bu enerjiye . Sadece fitili ateşleyecek kahramanınızın karşınıza çıkmasını beklersiniz. Ortalama üç aya neler sığmaz ki ? Belki de yıllar sonra adını bile anımsamayacaksınız. Yüreğiniz burkularak "Hiç unutamayacağım bir yazdı" derken kalbinizin bir köşesinde sakladığınız o sevgiliden mahcup bir şekilde özür dileyeceksiniz fakat o sizi asla duymayacak. Çünkü yaz aşkları esintisi de yağmuru da şiddetli ve kısa sürecektir.
Zakir Kaya Kitaplarının 2.Baskısı çıktı iletişim kurmak için tıklayınız.
Bazen çok ender olarak diğer mevsimlere taşıdığınızda olur. Ama ilk tanışma ilk dokunma ve ilk yaz öpücüğünün verdiği hazzı kim bilir kaç aşkta arayacaksınız. Yaz mevsimi çapkındır. Sizi olmayacak arzulara sürükler. Yaz şarkıları da, kokuları da farklıdır. Hepsi birden koro halinde "Aşık ol" diye bağırırlar. Siz istemeseniz de, bu çağrıya uyar ve aşkın kollarına kendinizi bırakıverirsiniz.. Adeta çekim gücüne doğru itilirsiniz.
Geçmiş İzmir günlerimde bir "Yeni Radyo" vardı; hiç unutmam frekansını. Sevgili Şarkıcı Ege namı değer Levent 1995 yılında çıkardığı albümün en güzel şarkısıydı "Yaz Aşkım" ve radyomuza konuk olduğunda sormuştum.
"Bu şarkının sizde bir hikayesi var mı" diye. Müstehzi bir gülümsemeyle, hangimizin yok ki demişti.
Ne kadar doğru söylemişti. Belki de anımızın tozlu yıllarından içimizi çimdikleyen ne çok bu mevsime ait duygularımız var. Anımsadığımız kadar hatırlayamadıklarımız.
Daha sonraki yılların yaz mevsiminin birinde grup Kurban "Aşk diye bir şey yok" diye bağırırken Çeşme sahilleri "Var var var" diye gümbür, gümbür karşılık veriyordu.
Hele İzmir’in imbatlarında kim bilir kaç kişinin yürek kıpırtıları gizlidir. Balkonların dili olsa da konuşsa. Karşı komşunun oğlunun kaçamak bakışlarının altında yazın günahı hiç mi yok. Ailece gidilen çay bahçeleri, yazlık sinemalarının hikayelerinden kaç fasikül aşk çıkar. Çok sevdiğim arkadaşım Oyanın evliğinin dibinde de bu mevsimin duyguları saklıdır. Yıllar geçse de dilinden düşürmediği cümle Tarık’la tanıştığım 1993 yazını asla unutamam. Üç ay boyunca Tarkan’ın "Asla Vazgeçemem" şarkısıyla duygularımızı doya doya yaşadık.
Üzerinden bin yıl geçse de varlığından hiçbir şey kaybetmeyen bir mevsim yaz. Tüm kimyası ile özelliğini korumaya devam ediyor.
Geçen gün çok sevdiğim bir arkadaşım beni Paris’e davet ettiğinde "Lütfen yaz mevsiminde gel. Bu mevsim Paris’in her yeri aşk kokar’’ demez mi... Fakat, aşk sadece yaz mevsimine yakışıyor. İyi ki varsın yaz aşkları… En güzel duygularla mutlu haftalar..
Yaz bittiğinde kış da üzülür, çünkü zıtlar sıklıkla birbirlerine gizli hayranlık duyarlar! (anonim)
Hiç yorum yok